Kenevir,
ince, dik ve uzun gövdesiyle yetiştirme amacına göre az veya çok
dallanabilen tek yıllık, otsu bir bitkidir. Endüstri bitkileri bitkisel
üretim içerisinde önemli bir yere, lif bitkileri tekstil ve hazır giyim
olmak üzere liflere duyulan ihtiyaç beslenme ihtiyacından daha az
değildir. Lif bitkileri, tekstil sanayinin hammadde kaynağıdır.
Lif
bitkilerinin iç ve dış ekonomisinde önemi hayli büyüktür. Lif
bitkilerinin ekim alanı bakımından endüstri bitkileri arasında yağ
bitkilerinden sonra ikinci sırada yer alır. Dünyanın birçok ülkesinde
özellikle sıcak bölgelerde jüt ve raminin önemi büyükken; ülkemizde
pamuk, keten ve kenevirin önemi vardır. Lif bitkileri aynı zamanda
önemli bir bitkisel yağ, hayvan yemi ve selüloz kaynağıdır. Dünya
ticaretinde önemli bir yere sahip olan dokuma ve tekstilin hammaddesinin
pamuk olduğu bir gerçektir.
Ülkemizde de ana lif bitkisi olarak
pamuk üretimi yapılmaktadır. Türkiye’de pamuk lifi üretimi tüketimi
karşılayamamaktadır. Tekstil sektörünün ihtiyaç duyduğu hammaddenin
yarıya yakın kısmı ithalatla karşılanmaktadır. Bir sıcak iklim bitkisi
olan pamuk bitkisinin ülke ekonomisindeki öneminin inkâr edilemeyecek
kadar büyük olduğu ortadadır. Fakat iklim şartları dikkate alındığında
ülkemizin her bölgesinde de yetiştirilemeyeceği aşikardır.
Pamuğun
yetiştirilme olanağının bulunmadığı alanlarda yetiştirilebilecek en
önemli lif bitkilerinden birisi de kenevirdir. Karadeniz Bölgesi
ekolojisinde lif amaçlı olarak başarılı bir şekilde yetiştirilebilen
kenevir; uzun, kaliteli ve dayanıklı lifi ile tekstil sanayisine
alternatif bir elyaf kaynağı, Yüksek oranda selüloz ve lignin
içeriğinden dolayı, kağıt ve biyo polimer sanayi için, saplarının enerji
değerinin yüksek olması, yenilenebilir enerji kaynağı olarak, ülkemiz
için önemli bir potansiyele sahiptir.
kenevir
Kenevir
Kenevirin Tarihçesi
Kenevir (Cannabis sativa L.),
insanlık tarihinde yetiştirilmiş, 2n=20 kromozomlu tek yıllık, C3
gurubundan uzun ve kuvvetli, tohumu ve lifleri için yetiştirilen ilk
kültür bitkilerinden birisidir. Arkeolojik araştırmalar sonucunda
M.Ö. 8000 yıllarına tarihlenen kenevirden üretilmiş kumaş
kalıntılarına rastlanmıştır.M.Ö. 1500’lü yıllarda Anadolu’da
kenevir üretimi yapıldığı bilinmektedir. Kenevir lifleri tarih
boyunca tekstil üretiminde çok önemli yer tutmuş, ülke ekonomilerini
şekillendirmiştir.
Öyle ki 19. yy. sonlarına kadar dünya
üzerindeki tüm tekstil ürünlerinin %80’inin hammaddesini kenevir lifi
oluşturmuştur. 20. yy. başlarında gelişen teknoloji ile birlikte pamuk
lifinin kullanılmaya başlanmasıyla daha ince iplikler üretilebilmiş,
daha hafif elbiselerin eldesi mümkün olmuştur. 1930’lu yıllarda
çıkarılan esrar karşıtı yasalarla kenevir tarımı büyük sekteye
uğramış, buna ek olarak savaş sanayisine paralel olarak geliştirilen
sentetik liflerle beraber kenevir tekstiller eski önemini yitirmeye
başlamıştır.
Türkiye’de Kenevir Üretimi
Ülkemizde,
kenevir 1961 yılında 20.800 ha alanda; 10.700 ton lif, 5.000 ton tohum
amaçlı lif üretimi gerçekleştirilmiştir. Ancak, yüksek iş gücü,
mekanizasyonun eksikliği, sentetik lif ve elyafın daha ucuz olması,
pamuk bitkisiyle rekabet edememesi, kenevirin tüm dünyada olduğu gibi,
ülkemizde de güç kaybetmesine sebep olmuştur. Ayrıca doğal yapısında var
olan THC varlığından dolayı da kontrollü ekilmesi gereken bir bitkidir.
Kontrol ve takipten sakınan üreticiler, kenevir tarımını yeğlemeyerek,
farklı alternatif ürünlere yönelmiştir.
Endüstriyel Kenevir ve Kullanım Alanları
Kenevir
doğal olarak THC içerir ve dioik bir bitki olup, gün uzunluğu,
sıcaklık gibi çevre koşullarına çok duyarlı bir bitkidir. Değişen
çevre koşullarına göre farklı gelişim şekli ve tepki gösterir. Bu
sebeple, kenevirden yararlanma beklentisine göre; farklı ortam ve
koşullar altında yetiştirmek suretiyle beklenen fayda sağlanmaktadır.
Lif amaçlı (sık yetiştirilen) kenevirde Tetrahidrokannabinol (THC) oranı
düşük kalırken seyrek yetiştirilen, gün ışığını çok alan, hatta ek ışık
kaynağı altında yetiştirilen aynı kenevir genotipinden birkaç
katı oranda THC alınabilmektedir.
Teknik Tekstil (Halı, ağ, tuval, halat takımı vb.)
Endüstriyel Ürünlerin Yeni Kullanım alanları (jeo tekstil, biyo kompozitler, Otomotiv, Dokuma olmayanlar, Profil çekme, Kompresyon kaplama)
Kenevir Sapı
Yapı Malzemeleri (sunta, izolasyon, sıva vb.)
Endüstriyel Ürünler (hayvan altlığı, malçlama, kazan yakıtı, kimyasal absorbent vb.)
Kenevir Sapı Tamamı (Lif + Sap)
Kağıt
(baskı, sigara, filtreler, gazete kağıdı, paketleme, karton vb.) Enerji
ve Çevresel Ürünler (etanol, biyoyakıt, pelet, briket,erozyon
kontrol matları, otomotiv, vb.)
KenevirTohumu
Gıda
(ekmek, tatlı, dondurma, süt, kahvaltılık gevrek, protein tozu, kek,
vb. Presleme sonrası (yem sektörü için küspe, proteince zengin un vb.)
KenevirYağı
Gıdalar
(Margarin, salata yağı, kızartma yağı, EFA gıda takviyesi,
vb.) Kişisel Bakım ve Kozmetik (sabun, şampuan, el kremi, makyaj
malzemesi, dudak kremi vb.) Teknik ürünler (yağlı boyalar, çözücüler,
vernik, kayganlaştırıcı madde, matbaa mürekkebi, biyodizel, kaplama vb.)
Türkiye’deKenevirEkilebilecekAlanlar
29
Eylül 2016 tarih ve 29842 sayılı resmi gazete ile Gıda Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığının “Kenevir Yetiştiriciliği ve Kontrolü Hakkındaki
Yönetmelik” yürürlüğe girmiştir. Yönetmelik kapsamında İzinli
kenevir yetiştiriciliği Amasya, Antalya, Bartın, Burdur, Çorum, İzmir,
Karabük, Kastamonu, Kayseri, Kütahya, Malatya, Ordu, Rize, Samsun,
Sinop, Tokat, Uşak, Yozgat ve Zonguldak illerinde ve bu illerin
bütün ilçelerinde yapılabilir. Yönetmelik kapsamı dışında kalan
il ve ilçelerin dışında kenevir yetiştiriciliği yasaktır. Ancak, bu
Yönetmelik çerçevesinde belirlenen hükümlere uymak şartı ile bilimsel
araştırma amacıyla ana veya tali bitki olarak kenevir
yetiştiriciliğine birinci fıkrada belirlenen bölgeler dışında da
Bakanlıkça izin verilebilir.
KenevirinMorfolojisi
Kenevir, ince, dik ve uzun gövdesiyle yetiştirme amacına göre az veya çok dallanabilen tek yıllık, otsu bir bitkidir.
Kök
Kenevir
kazık kök sistemine sahiptir. Ana bir kazık kök ile bundan çıkan
ikincil ve yan köklerden oluşmaktadır. Kazık kökler uygun nem ve toprak
koşulları altında 3 – 4 m derinliğe kadar inebilir. Kök sistemi,
toprağın 15-20 cm altından itibaren ağ şeklinde yayılmıştır. Güçlü
kökleri toprağın derinlemesine doğru iner. Bununla birlikte, toprak
koşulları olumsuz olursa, ana kök kısa kalır, yan kökler daha fazla
gelişir.
Sap
Kenevir sapları sert, otsu
bir yapıya sahip olup beyaz olan odun kısmını, yeşil bir kabuk
sarmıştır. Yetiştiği çevreye ve çeşidine bağlı olarak çapı 4-20 mm
arasında, uzunluğu ise 1-6 m arasında değişebilmektedir. Boy, erkek
kenevirlerde dişilere göre daha uzundur. İlk gelişme döneminde
usareli olan kenevir sapları, yaşlandıkça odunlaşmaktadır. Sapın
kesiti, hipokotil kısmında yuvarlak, bunun üstünde dört, daha yukarda
ise altı köşelidir. Hatta 4 köşenin her biri üçer çıkıntı meydana
getirerek, sapın üst kısımlarında 12 köşeli bir hal almasına ve bitki
sapının da boydan boya oluklu bir görünüm kazanmasına yol açar.
Dipte içi odun kısmıyla dolu olan sap, yukarıya doğru çıkıldıkça özle
dolu duruma geçer ve nihayet ortası boş bir hal alır.
Boğum sayısı
fazla değişken olmadığı için, uzun boylu kenevirlerde boğum araları da
uzun olmaktadır. Bu bitkide boğum araları sapın orta kısmında en uzun;
tepeye ve dibe doğru gidildikçe kısalmaktadır. Boğum arası
mesafelerin uzunluğu, lif boyunu tayin etmesi bakımından önem
taşımaktadır.
Lif
Kenevir
teksel lifleri, sapın kabuk kısmında, huzmeler halinde bulunur.
Sapın hipokotil kısmında, lif hücrelerinin sayısı azdır.4. boğumdan
7-8. boğuma kadar primer lif hücrelerinin sayıları artar. Bu
boğumlardan yukarı doğru gidildikçe hücre ve huzme sayıları azalır.
Sapın 6-9. boğumları arasında primer lif hücrelerinin sayıları
8000-10000, lif huzmelerinin sayıları ise 600-700 kadardır. Sapı
dip kısımlarında lif hücrelerinin sayısı, yaklaşık 3000, uç
kısımlarında ise 4000-5000 kadardır. Kenevir lif hücreleri poligonaldir
(2-7 köşeli). Bu hücrelerin uzunlukları 5-100 mm, ortalama 40-55 mm,
kalınlıkları 18-50 mikron arasındadır. Lif hücreleri uç kısma doğru
incelir.
Çiçek
Kenevir,ikievcikli
(dioik) birbitkidir.Yani erkek ve dişi çiçekler ayrı ayrı bitkilerde
bulunur. Ancak, tek evcikli (monoik) formlarına da rastlanmaktadır.
Erkek bitkilerde, sarımsı-yeşil görünüşlü erkek çiçeklerden oluşan
seyrek çiçek salkımları; Dişi bitkilerde de yine yeşil görünüşlü
dişi çiçeklerden oluşan sık çiçek demetleri, yaprak
koltuklarında yer almışlardır. Erkek bitki üzerinde çiçekler, salkım
sapına kısa sapçıklarla birleşmişlerdir. Erkek kenevir bitkileri, zengin
bir çiçek salkımıyla son bulur. Erkek çiçeklerde, en dışta 3
adet koruyucu (brakte) yaprak, bunların içerisinde 5 adet periant
kalıntısı; onlarında içerisinde, ince flamentleri, beyaz yuvarlak
başçıkları (anter) ile 5 adet erkek organ (stamen) yer alır. Stamenler,
periant yapraklar arasından çiçek dışına sarkarlar.
Yaprak
Kenevir
yaprakları, teknik sap uzunluğunda karşılıklı bunun üzerinde ise
almaşıklı olarak yer alırlar. Yapraklar, dişi bitkilerde en uçtaki çiçek
salkımı içerisinde de yoğun olarak süreklilik gösterirken; erkek
bitkilerde, uçtaki çiçek durumu çok daha seyrek yapraklıdır. Kenevir
yaprakları, en uzunu ortada olmak üzere, her iki yana doğru kısalan
boylarıyla, 3-11 dar yaprakçığın dipte ve aynı noktada, bir sap üzerinde
birleşmesinden oluşmuşlardır.
Yaprakçıklar dar ve uzun olup;
kenarları kabaca dişlidir. Yaprakçık sayısı sapın ortasında 9-11
arasında olup aşağı ve yukarı doğru çıkarıldıkça, 3’e kadar
iner. Hatta uçta basit yapraklara bile rastlanabilir.
Yaprakçıkların uzunluğu 5-12 cm, genişliği ise 1-2 cm arasında değişir.
Meyve Tohum
Anadolu’da
‘‘çetene’’ adıyla da bilinmektedir. Ülkemizde genellikle kuş yemi
olarak da kullanılsa da sağlığa olan faydalarının
anlaşılmasıyla son yıllarda mutfakta daha fazla tercih edilmeye
başlanmıştır. Kenevir tohumları yumurta şeklinde, sert yapıda ve
kahverengimsi-yeşilimtırak renkte bir cevizciktir (achene).
Cevizcik içerisinde bulunan tohum endospermik olup, embriyo, meyve
içerisinde kıvrılmış durumdadır. Tek tohum içermesi, kabuğunun sert ve
açılmaz olması nedeniyle cevizcik, kenevirin yetiştirilmesinde tohumluk
olarak kullanılır ve pratikte de kenevir tohumu olarak adlandırılır.
Çeşide göre değişmekle birlikte, tohumların uzunluğu 4.0-6.0 mm;
genişliği 3.0-3.5 mm arasında olan kenevir tohumunun 1000 tane ağırlığı,
ülkemizde, 9-27 g arasında değişim gösterir. Kenevir tohumda %30-32
yağ, %22-23 protein, %35-35 karbonhidrat, %1.5-2 şeker, %5-6 kül ve %21
oranında karbonhidrat bulunmaktadır.
KenevirTarımı
Kenevir,
geniş bir adaptasyon kabiliyetine sahiptir. Bu nedenle ılık iklim
kuşağından subtropik ilkim kuşağına kadar yayılmış bir bitkidir. Kenevir
ülkemizde yazlık olarak yetiştirilmektedir. Ekim öncesi yağış ihtiyacı
fazladır. Hafif donlara karşı dayanıklı olan kenevir, ilkbahar geç
donlarına karşı hassas olduğundan, -5 °C’den daha düşük
sıcaklıklarda zarar görür. Tohum üretimi için sıfır derecenin altında
olmayan asgari beş aylık ve lif için ise dört aylık bir gelişme
periyoduna ihtiyacı vardır. Karadeniz Bölgesi sahil kuşağı için nisan
ayının 10-30 arasında, İç ve Geçit bölgelerde mart ayı sonunda, nisan
başında ekim gerçekleştirilmelidir.
Karadeniz kıyı şeridi gibi
nemli olan bölgelerde rahatlıkla yetiştirilir fakat kurak bölgelerde
sulama yapmak şartıyla yetiştirilebilir. Kenevir bitkisi lif üretimi
için 4 aylık, tohum için ise 5 aylık bir yetişme süresine ihtiyaç
duymaktadır, özellikle Karadeniz gibi yağışlı ve nemli bölgelerimizde
iyi bir lif ürünü verir. Yağışın yetersiz olduğu yerlerde de,
sulamak suretiyle, lif üretimi mümkündür. Kuraklık ve yüksek nem
gelişmeyi hızlandırır. Lif tipi kenevir, yüksek nispi nem, uygun bir
sıcaklık ve asgari 700 mm’lik yağış alan bölgelerde sulanmadan
yetiştirilebilir. Lif üretimi için yağışların mevsim içerisinde
muntazam dağılması gerekir. Yüksek sıcaklık ve kurak, kenevirin
olgunlaşmasını hızlandırarak lif verimi ve kalitesinde düşüşe neden
olmaktadır. Tohum için yapılan üretimde aşırı sulama hasadı ve olum gün
sayısını geciktirir.
Toprak İstekleri
Kenevirin
en iyi geliştiği topraklar drenajı iyi, derin, havadar, verimli,
orta-ağır, tınlı, bitki besin maddelerince zengin, pH değeri
6-7,5 arasında, kireçli, gevşek ve organik madde oranı iyi olan alüviyal
topraklardır. Ağır, hafif, fakir, geçirgenliği zayıf, asitli
topraklar ise kenevir için uygun değildir. Asitlik, hafif kurak ve
kumlu topraklar, ağır killi ve tınlı topraklar aynı şekilde su tutan
drenaj uygun olmayan topraklar kenevir tarımı için uygun değildir.
ToprakHazırlığı
Başarılı
bir kenevir yetiştiriciliği, birim alandan daha yüksek verim
alınabilmesi için toprak hazırlığına sonbaharda başlanmalıdır.
Öncelikle, ön bitki tarlada anız bırakıyorsa hasattan hemen sonra, bu
anız toprağa karıştırılmalıdır. Daha sonra sonbaharda pullukla derin
sürüm yapılmalıdır. İlkbaharda kenevir ekilecek olan tarlaya diskaro ve
tırmık çekilerek iyi bir tohum yatağı hazırlanmalı ve toprak ekime hazır
hale getirilmelidir.
EkimNöbeti
Ekim
nöbetinde asıl amaç toprağın üretkenliğinin sürdürülebilmesi ve birim
alandan elde edilen verimin artırılmasıdır. Ekim nöbeti uygulamaları
ile toprağın organik maddesi arttırılarak toprağın daha fazla su
tutması sağlanmakta, toprağın verimliliği yükseltilmekte, sonuçta da
kültür bitkileri için daha elverişli ortamlar yaratılmaktadır. İyi
bir ön bitkidir.
Ekim
Ülkemizde
ekim, elle serpme ve makine ile yapılmaktadır. Elle serpme
ekim fazla tohum kullanılması, tohumun aynı derinliğe düşmemesi,
üniform bir çıkış sağlanamaması ve bakım işlerinin zor olması gibi
sebeplerden dolayı uygun değildir. Mümkün olduğunca makine ile ekime
önem verilmelidir. Buğday ekimi yapan pinomatik mibzerler kenevir ekimi
için de uygundur. Pinomatik mibzer ile ekim yapıldığında uygulanan sıra
aralıkları lif ve tohum üretiminde 20 cm, olarak ayarlanmalıdır.
Ekimde kullanılacak tohum miktarı lif veya tohum üretimi amacına
göre değişiklik gösterir. Lif için üretim planlanıyorsa, 20 cm
sıra aralığı, metrekareye 160 bitki; tohum için ekim planlanıyorsa 20 cm
sıra aralığı metrekareye 120 bitki olacak şekilde mibzer
ayarlanmalıdır. Lif üretimi için 3.5-4 kg/da; tohum üretimi için ise
2.5-3 kg/da tohum kullanılmalıdır. Tohum ekim derinliği 2-3 cm
olarak ayarlanmalıdır. Daha derine yapılan ekimlerde, tohum çıkışı
kolaylıkla olmayacağı için seyrek bir bitki sıklığı elde edilir.
Sulama
Lif
tipi kenevir, yüksek nispi nem, uygun bir sıcaklık ve asgari 700
mm’lik yağış alan bölgelerde sulanmadan yetiştirilebilir. Kenevir
özellikle ilk gelişme dönemlerinde suya fazla ihtiyaç duyar. Bu
miktarın altında yağış alan kurak bölgelerde 2-4 kez sulama
yapılmalıdır. Lif üretimi için yağışların mevsim içerisinde muntazam
dağılması gerekir. Lif için daima ilk 4 haftalık periyotta toprakta nem
olmalıdır. Yüksek sıcaklık ve kurak, kenevirin olgunlaşmasını
hızlandırarak lif verimi ve kalitesinde düşüşe neden olmaktadır. Kenevir
tarımı tohum üretimi için yapılıyorsa en az 4 sulama yapılmalıdır çünkü
bitkilerin ileri gelişme dönemlerinde yapılan sulama, olgunlaşmayı
geciktirir dolayısı ile tohum verimi ve kalitesi artar. Tohum
için yapılan üretimde aşırı sulama hasadı ve olum gün sayısını
geciktirir.
Gübreleme
Kenevir bitkisi
topraktan fazla besin maddesi kaldırır. Azotlu gübre başta olmak
üzere ticari gübre uygulaması mutlaka yapılmalıdır. Kenevir
yetiştiriciliğinde çiftlik gübresinin sonbaharda toprağa
karıştırılmalıdır. Ahır gübresi verilecekse sonbahar da 2-4 ton
verilmesi önerilir. İlkbaharda da ekimle birlikte azotlu ve
fosforlu gübreler verilerek ticari gübreleme uygulamasında Dekara saf
halde 8-12 kg/da saf azot N olacak şekilde ve 6-8 kg/da fosfor içeren
süperfosfatlı gübre önerilir.
Çapalama ve Yabancı Ot Mücadelesi
Kenevirin
en önemli bakım işlerinden biri de çapalama ve yabancı ot
mücadelesidir. Kenevirde ilk çapa bitkiler 5-10 cm boyuna
geldiğinde, yabancı ot kontrolü ve kaymak tabakasını kırmak için 15-20
cm derinlikte yapılmalı. İkinci çapalama ise bitkiler 30-40 cm boya
geldiğinde yapılır. Ancak 1.çapalama iyi yapılmışsa 2. çapalamaya
gerek kalmayabilir. Çapalama, bitkinin gelişimini artırır. Aynı zamanda
yabancı ot ve parazit bitkilerle de mücadele edilmiş olunur. Kenevir
bitkisinde seyreltme yapılmaz.
Hasat
Kenevir
bitkisinde erkek ve dişi bitkiler, birbirlerinden farklı
zamanlarda olgunlaşırlar. Erkek bitkiler dişi bitkilerden daha erken
olgunlaşır. Erkek kenevirler çiçek açtıktan 5-10 gün sonra yaprakların
dökülmeye başlaması ve sapın sararmaya başlaması olgunluk
belirtileridir. Erkek kenevirler için en iyi hasat dönemi bu zamandır.
Bu devrede erkek bitkilerin sapları en yüksek lif kalitesine
sahiptir.Dişi kenevirlerde ise tohum olgunlaşması için erkek bitkilerin
olgunlaşmasından 4-5 hafta daha beklemek gerekir. Erken hasatta
dayanıksız lif içeren düşük lif verimine neden olurken geç hasatta
biçilen sapların havuzlaması güçleşir hatta hiç lif elde etmek mümkün
olmayabilir. Bir kişi elle günde 3 da alanı hasat edebilir.
İmeceMobil
Tarım Platformu Elektronik Hizmetler Ticaret A.Ş. olarak, İnternet
sitemizden en verimli şekilde faydalanabilmeniz ve kullanıcı
deneyiminizi geliştirmek için Cookie kullanıyoruz.